Türkiye'de Fındık Üretimi

Türkiye'de Fındık Üretimi
Yükleniyor... 154 kez okundu
Türkiye'de Fındık Üretimi

Grafikten anlaşılacağı üzere dünya fındık dikim alanının 3 te 2 sine sahip Türkiye aynı zamanda fındık üretimininde 3 te 2 sinden fazlasını yapmaktadır. Benzer şekilde dünya fındık ihracatınında %60 ına yakın kısmını Türkiye yapmaktadır. En büyük ithalatçı ülkeler ise Almanya (~%25) ve İtalya (~%20) dır.

Tükiye'de fındık genellikle karadeniz bölgesinde üretilmektedir. Fındık üretimi yapılan iller yüzdelik büyüklüğüne göre sırayla;
Ordu(~%35),
Sakarya(~%15,2),
Samsun(~%12,9),
Düzce(~%10,2),
Giresun(~%9)
ve Trabzondur(~%6.7).
Kalan %11 lik üretim ise Kocaeli, Zonguldak, Kastamonu, ve Artvinde yapılmaktadır.

 

2018 verilerine göre; Ordu 180bin ton, Sakarya 78bin ton, Samsun 66bin ton fındık üretimi gerçekleştirmiş, toplam Türkiye üretimi 515bin ton olarak gerçekleşmiştir. Ordu ilimiz %35 ile fındık üretiminin 3 te birini üreterek fındık üretiminin merkezi konumundadır. 2019 yılında ise Türkiye fındık üretimini %50 artırarak 776bin ton olarak gerçekleşmiştir.

Fındık dikimine her yerde izin verilmemektedir. 2844 sayılı Kanun kapsamında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararlarıyla fındık üretimine izin verilen yerler belirlenmektedir. Fındık Alanlarının Tespitine Dair 2014/7253 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 16 il ve bunlara bağlı 123 ilçe fındık dikimi yapılabilecek yerler olarak belirlenmiştir.

İL Üretime İzin Verilen İlçeler
ORDU Bütün İlçeler
TRABZON Bütün İlçeler
ZONGULDAK Bütün İlçeler
BARTIN Bütün İlçeler
SAKARYA Kocaali, Karasu, Akyazı, Hendek, Ferizli, Karapürçek, Kaynarca, Adapazarı, Arifiye, Erenler, Geyve, Pamukova, Sapanca, Serdivan, Söğütlü, Taraklı
SAMSUN Çarşamba, Terme, Ayvacık, Salıpazarı, Ondokuzmayıs, Tekkeköy, Alaçam, Yakakent, İlkadım, Bafra, Asarcık, Canik, Atakum
GİRESUN Merkez, Bulancak, Tirebolu, Görele, Eynesil, Espiye, Dereli, Çanakçı, Güce, Doğankent, Yağlıdere, Piraziz
DÜZCE Merkez, Akçakoca, Cumayeri, Gölyaka, Çilimli, Gümüşova, Yığılca, Kaynaşlı
KASTAMONU Abana, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, İnebolu, Doğanyurt
SİNOP Merkez, Ayancık, Türkeli, Erfelek, Gerze, Dikmen
ARTVİN Borçka, ARhavi, Hopa, Murgul
RİZE Ardeşen, Fındıklı, Pazar
BOLU Göynük, Mudurnu
KOCAELİ Kandıra
GÜMÜŞHANE Kürtün
TOKAT Erba

 

Fındığın kalite özellikleri ve besinsel bileşenleri çeşitten çeşide farklılıklar göstermekle beraber mevsim şartları, teknik ve kültürel özellikler gibi faktörlerden de etkilenmektedir. Fındık meyvesinin bileşiminde % 55-60 yağ, %14-16 protein, %11-12 karbonhidrat, %4,5- 5 su, %2 kül ile fosfor, kalsiyum, magnezyum, mangan, çinko, demir ve sodyum gibi mineral maddeler ve ayrıca B1, B2 ve E vitamini bulunmaktadır. Fındık besleyici özelliği ve insan sağlığına faydaları açısından önemli bir bitkisel üründür.
Fındığın bu özelliği yapısında bulunan özel yağ bileşimi (genel olarak oleik asit), protein, karbonhidrat, lif, vitaminler (vitamin E), mineraller, fitositeroller (β-sitositerol) ve antioksidan fenolik bileşiklerinden dolayıdır. Fındık kendine has tat, aroma ve besleyici özelliğinden dolayı, özellikle fonksiyonel bileşik olarak birçok gıda ürününe ilave edilebilmektedir.

 


-Ürün Gruplarına Göre Fındık Üretiminin Yeri-

Fındık üretici ve tüketici fiyatları

Fındık ülkemiz için stratejik bir üründür, çünkü dünya üretiminin çoğunu biz gerçekleştirdiğimiz halde üretimde sağlanan verimlilik düşüktür, fındık dünyada % 80 oranında çikolata sanayinde, %10-12 oranında pastacılık-bisküvi-unlu mamuller sektörlerinde, %3-4 oranında da çerez olarak, kalanı dondurma sektöründe ve yağ sanayinde kullanılmaktadır. Yani fındığın çiğ ya da kavrulmuş olarak tüketimi çok düşüktür, dilinmiş, kıyılmış, öğütülmüş ya da yağı çıkarılarak işlenmesi ve katma değeri yüksek bir ürün haline gelmesi için bir takım çalışmalar yapılmalıdır. Türkiye’nin birim alandan diğer üretici ülkelere göre daha az verim elde etmesi, üretim maliyetlerini artırmakta, uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü azaltmaktadır. Son yıllarda Çikolata sanayinde faaliyet gösteren firmaların hammadde tedarik fiyatlarını azaltmak amacıyla fındık yetiştiriciliğini teşvik ettikleri Azerbaycan ve Gürcistan’daki üretim artışının ve piyasaya yeni girecek ülkelerin üretimleri, gelecek yıllarda fındık ihracatımızı olumsuz yönde etkileyecektir.
Fındığın ikame ürünü bademin üretimi, tüketimi ve çikolata, şekerleme sanayisinde kullanımı artmaktadır. Badem fiyatlarının fındığa göre daha istikrarlı olması Ferrero, Nestle ve Kraft Heinz gibi büyük fındık alıcılarının badem ithalatı, fındığa göre daha hızlı artmaktadır. Aynı zamanda en büyük fındık ithalatçısı İtalyan Ferroro fiyat istikrarı yaratmak bakımından fındık üretiminde farklı ülkelerde teşvikler vererek çalışmalar yapmaktadır.

Sonuç olarak bu stratejik ve yararlı üründen aldığımız verimi artırmak, çiftçiyi memnun etmek, paydaşların karlılığını artırmak için politikalar belirlemeli, çifçiye verilen alan, gübre, mazot teşvikleri artırılmalı, fiyat istikrarı sağlamalı, fındık tarım arazilerini artırılmalı, üretim kontrolü yapmalıyız.

Fındık üreticisinin kazanç büyümesini şu örnekle daha iyi anlayabiliriz;
2015 yılında 1kg fındık ile 23kg gübre alınabiliyorken 2019 da 13kg gübre alınabilmektedir.
2015 yılında 1kg fındık ile 4 lt mazot alınabilirken 2019 yılında 2.5lt mazot alınabilmektedir.
Dolayısıyla artan girdi maliyetleri karşısında üreticinin gücü kırılmayacak politikalar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.

Dünyanın en büyük fındık üreticisi olarak Türkiye fındık fiyatları belirleyememektedir, fiyatlar Almanya'da Hamburg fındık borsasında belirleniyor, çünkü Almanya bütün üreticilerden ithal ettiği fındığı işleyerek ihraç etmekte ve fiyatıda belirlemektedir.
Dünya genelinde fındık talebi büyük oranda çikolata üreticileri tarafından gerçekleşmektedir, Italyan Ferroro Türkiye'deki en büyük fındık ihracatçısı firmayı satın almış ve pazara hakim olmuştur, hatta yukarda bahsettiğimiz üzere fındık üretimi teşviki için çeşitli ülkelerde yaptığı çalışmaların yanısıra Türkiye'de de üretimi artırıcı çalışmalar, eğitimler, makine modernizasyonu gibi faaliyetli olduğu biliniyor. Sebebi çok açık, hakim konumunu güçlendirmek piyasayı belirlemeye devam etmek. Fiyatlar uluslararası kriterlere göre paydaşların karlılığını koruyacak şekilde belirlenmiyor. Piyasaya hakim şirket kar maksimizasyonu için uzun vadeli çalışmalar yapıyor.

Ülkemizde bu konuda kurulmuş kurumların konuyu çözebileceğini biliyoruz. TMO, Fiskobirlik vb. kurumlara da ilerleyen senelerde daha iyi tablolar görmek için iyi çalışmalar diliyoruz.

Kaynaklar: Tuik, Türkiye Zıraat Mühendisleri Odası