İşlenmiş gıdaların insan metabolizmasına etkileri, yaşam düzenine, yapılan işe, yaşam koşullarına göre değişen ve kişiye göre alınması gereken günlük kalori miktarı, hareketli bir yaşantının hareketsiz bir yaşama göre bünyemize etkisi, egzersizlerin yapılış biçimi gibi daha aklınıza gelebilecek birçok konuda internet üzerinde özellikle ingilizce arama yaparsanız karşınıza genellikle ingiliz kaynaklı haberler görürsünüz.
Evet bu konuda en fazla araştırma yaparak sonuçlarını yayınlayan ülkelerin başında Birleşik Krallık ve ABD geliyor. Sebebine girmiyorum sadece bu kaynaklardan yararlanarak neler yapabiliriz özetlemeye çalışacağım.
Dengeli beslenme, spor yapmak, hareketli yaşam, stresten uzak durmak zaten bildiğimiz şeyler diyebilirsiniz. Ancak her insan farklı, o yüzden son araştırmalarda denek sayıları, deneklerin coğrafi çeşitliliği, geleneksel beslenme alışkanlıklarının bölgesel farklılığı artırılıyor.
Deneklerin diyetleri ve vücut yağları analiz ediliyor, öğünlerden önce ve sonra şeker, hormon, kolesterol ve enflamasyon seviyeleri ölçülüyor. Uyku ve fiziki aktiviteleri, kan şekeri seviyeleri ölçülüyor.
Araştırmaların en çarpıcı sonucu yediğimiz gıdanın kalitesi, bağırsak floramızdaki bakterilerin genetik kalitesi ve nihayetinde sağlığımız arasındaki bağlantıyı ortaya koyması. Aynı zamanda, yiyeceklerin bağırsaklarımızdaki yararlı bakteriler üzerine olan tesirleri genlerimizden fazla hatta bazı bitkisel ve hayvansal gıdaların diğerlerinden çok daha faydalı olduğunu da gösteriyor.
Aşırı işlenmiş gıdalar bağırsaklardaki zararlı bakterileri artırıyor
Örnek verecek olursak;
Yağlar hakkında ayrıntılı bilgi : https://dogalmiks.com/blog/pisirme-yaglari-hakkinda-bilinen-ve-bilinmeyenler-yanlis-bilinenler
Özellikle büyük şehirlerde doğal gıdaya erişim zor olmakla birlikte dogal gıda pazarlarının sürekli büyümesi, "tüketici pazarlarına" talebin artması bize bu konudaki bilincin artış trendini gösteriyor.
Kaynak : https://www.nature.com/articles/s41591-020-01183-8